İstanbul gibi kalabalık ve dinamik bir şehirde yaşamak, her gün farklı risklerle karşı karşıya olmak anlamına gelir. Özellikle iş kazaları, trafik kazaları ve boğulma vakaları gibi acil durumlar şehir gündeminde sıkça yer buluyor. Son yıllarda medyada sıkça yer alan, şantiyelerdeki yüksekten düşme olayları, metrobüslerde yaşanan kalp krizleri ve sahillerdeki boğulma vakaları İstanbul’un ilk yardım konusundaki ihtiyacını daha da görünür hale getirdi. Böyle bir ortamda, bireylerin temel ilk yardım bilgisini edinmesi ve bunu belgelendiren bir sertifika alması, sadece kendi hayatını değil başkalarının hayatını da kurtarmak için büyük önem taşıyor.

Bu ihtiyaç doğrultusunda, İstanbul’daki Sağlık Bakanlığı onaylı ilk yardım kursu programları her geçen gün daha fazla ilgi görüyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği birçok iş yerinde en az bir ilkyardımcı bulundurmak zorunlu hale geldi. Özellikle inşaat, sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışanlar için temel ilk yardım becerileri, mevzuata uygun bir sertifika ile belgelenmeli. İstanbul’un yoğun iş yaşamında bu gerekliliğe hızlı bir çözüm sunan kurslar sayesinde, kanama kontrolünden CPR’a, kırık-çıkık müdahalesinden boğulma vakalarına kadar hayat kurtarıcı bilgiler edinmek mümkün.

İstanbul sahillerinde yaz aylarında artan boğulma olayları da temel ilk yardım eğitiminin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Birkaç dakikalık doğru müdahale hayat ile ölüm arasındaki ince çizgiyi belirleyebilir. Ayrıca toplu taşıma araçlarında kalp krizi ya da bayılma yaşayan yolculara bilinçli şekilde yardım etmek, çoğu zaman profesyonel sağlık ekipleri gelene kadar geçen sürede hayat kurtarıcı olur.

Sonuç olarak, İstanbul’daki yoğun ve riskli yaşamın içinde bilinçli birer vatandaş olarak yer almak isteyen herkesin, mutlaka bir İstanbul ilk yardım kursu aracılığıyla eğitim alması ve bunu Sağlık Bakanlığı onaylı bir sertifika ile belgelemesi gerekir. Böylece hem bireysel hem toplumsal bir sorumluluk yerine getirilmiş olurken, iş ve sosyal yaşamda da fark yaratan bir adım atılmış olur.